The document has moved here.
|
||
![]() |
TRAKYA FELAKETİ YAŞAMADAN | |
izzet Mede | ||
Trakya ölüyor Trakya can çekişiyor Hem de Türkiye’nin en verimli toprakları ölüyor. Ve bu ölümü hızlandırmak için birileri elinde ki zehirli iğneyle son vuruşu yapmak istiyor. “Elit” ve “Etkili” kesim sesini çıkarmıyor. Çünkü korkuyorlar, Çünkü çoğu sinmiş durumda. Çünkü birileri cebini doldurmanın derdinde, Birileri de partiyi kızdırmayalım “Koltuk gitmesin” derdinde Sadece kapalı kapılar arkasında atıp tutmayı biliyorlar. Bu topraklar ölünce hep birlikte öleceğiz. Bugün susanlar çocuklarının, torunlarının yüzüne nasıl bakacaklar? Elbette cesurca sesini çıkaran bir kesim var. Ama bu ses çok cılız, Bu cılız sesin farkında olanlar çevre katliamı için daha da cesaretleniyorlar. Bir kişi çok şey yapabilir, Tıpkı bir nal bir at hikayesi gibi, Bunun Trakya’da örneği var; Adnan Er. Çoğunuz bilmezsiniz Adnan Er’i, 1992’de Kızılpınar ( Tekirdağ Büyükşehir olunca Çerkezköy’ün bir mahallesi oldu ) Belediye Başkanı seçildi. Uzun yıllar Belediye Başkanlığı yaptı. Çevreyi kirleten hiçbir sanayi kuruluşuna izin vermedi. Dibindeki Çerkezköy, Veliköy, Kapaklı, Velimeşe’de yüzlerce fabrika kurulurken, Adnan Er teklif edilen büyük paralara rağmen oralı olmadı. Partili bakanların açtıkları telefonlara rağmen direndi. Kızılpınar’da bazı tarla sahipleri,”Bitişiğimizdeki belediyelerde tarlalar büyük paralarla satılıyor, siz sanayiye izin vermediğimiz için bizim tarlalar para etmiyor” dedi. Adnan Er oralı bile olmadı. Ne yaptı biliyor musunuz? Partisinden bir bakanın Kızılpınar’da otoban bitişiğindeki 700 dönüm civarındaki hazine arazisine göz diktiğini öğrendi. Gitti, o araziyi Hazine’den belediye adına aldı ve fidan dikti. Çünkü Adnan Er 20 -30 yıl sonra çevre kirliliğinin olacağını biliyordu. Aynı partiden bir belediye başkanı ise, Avrupa’nın kanserojen çöplerini beldesine gemilerle getirip toprağa gömmek için yabancılarla anlaşmıştı. Elbette, yüklü bir avanta alacaktı. O zaman çıkardığım Olay Gazetesi’nde haber yapmıştım. Tekirdağ Milletvekili ve Başbakanlık Başdanışmanı Güneş Gürseler konuyu TBMM’de gündeme getirmiş ve o felaket önlenmişti. O başkan da bana kızdığıyla kaldı. Şu anda Trakya üzerine büyük oyunlar oynanıyor. Altın değerinde, birinci sınıf tarım arazilerini yok edecek kömür santralleri ve nükleer santral kurulmak isteniyor. Ergene’ye kömürlü santral. Marmaraereğlisi’ne kömürlü santral. Yeryüzünün ender üç cennetinden biri olan İğneada Longozları'na nükleer santral. Daha 5 yıl önce olan Japonya Fukuşima felaketini, Rusya’ da ki Çernobil felaketini unutmayalım. Buralarda hayat bitti. Ve olmayacak. Yüzlerce kilometre uzaklıkta oturanlar bile etkilendi. Trakyalılar ve Trakya’da yaşayan herkes çevreye sahip çıkmalı. Kendileri için değilse, çocukları için. En büyük mücadeleyi AK Parti Tekirdağ Milletvekilleri Mustafa YEL, Ayşe DOĞAN ve Metin AKGÜN vermeli. Çünkü iktidardalar. Ve Metin AKGÜN Ergene çocuğu, Daha çok mücadele etmeli. Kızılderililer çevreye saygılarıyla bilinen bir toplum ve bir atasözleri der ki, “ YERYÜZÜ BİZE ATALARIMIZDAN MİRAS KALMADI; ÇOCUKLARIMIZDAN ÖDÜNÇ ALDIK” Bir kitapta anlatamayacağımızı bir cümleyle anlatmışlar. Ve bir Kızılderili şefi der ki, “Toprak insana değil, insan toprağa aittir.” Balık avladığın, yüzdüğün Ergene Nehri, Çorlu Deresi nerede? Mücadele etmezsen yarın çocuklarını yaşayacağı felaketi tahmin bile edemezsin.
|
||
Etiketler: TRAKYA, FELAKETİ, YAŞAMADAN |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.