The document has moved here.
|
||
BİZİM GERÇEK KAHRAMANLARIMIZ VAR | ||
Asrın Gezgin | ||
Bildiğimiz üzere Şanlı Türk Tarihi nice kahramanlıklarla doludur.Hep dediğimiz gibi "Onların sahte süper kahramanları var ise bizim gerçek tarihi kahramanlarımız var". Hemde "Spartacus" misali uydurma kahramanlar değil de tarihin tozlu sayfalarında sıkışıp kalmış gerçek kahramanlar.Öyle kahramanlar ki nice film,kitap,dizi ve oyuna konu olabilecek türden ama ne yazıktır ki halkımız nice "Hollywood" filmine konu olabilecek bu kahramanlarımızın çoğunu bilmiyor bile.Türkiye olarakta bu konularda maalesef gerikalmış durumdayız.Düşünsenize bir Debreli Hasan'ın oyunlaştırıldığını, Osman Batur'un filmleştirildiğini.Düşüncesi bile güzel değil mi ? Bende yazdığım yazılar vasıtasıyla bu kahramanlarımızı halka tanıtmaya karar verdim.Bu yazı dizisine Kadim Türk Tarihinde cesaret ve özgürlük aşkıyla özdeşleşmiş olan "Kürşad ve Kırk Çerisi" ile başlayacağım.Aslına bakarsanız Kür Şad çok yakın bir zamana kadar fazlasıyla unutulmuştu.Kür Şad'ı tarihin tozlu sayfalarından çıkaran ise Hüseyin Nihal Atsız'ın "Bozkurtlar" romanıdır.Bunu da belirtmeyi boynumun borcu bilirim.Daha fazla uzatmadan gelelim Kürşad ve Kırk çerisinin hikayesine... Doğu Göktürkler ve Çin arasında geçen savaşın kaybedilmesiyle Kara Kağan'ın da içinde bulunduğu Türk Budunu esir düşmüştü.Türk budunu bu esaret yıllarında fazlasıyla acı çekecekti.Easaretin başlangıcından tam 10 sene geçmişti.Ayriyetten bu süre zarfı içerisinde Kara Kağan da uçmağa varmıştı.Türkler artık hem esir hem de başşsızdı ama Türk Budunu esarete alışık değildi. Türk budunu esir kalamazdı... Bir gün Kürşad ve Binbaşı Bögü Alp arasında hararetli bir konuşma geçiordu. Kür Şad bir anda "10 yıllık esaret sona ermelidir.Adımız ,sanımız yok olmasın diye , budun yeniden dirilsin diye işe koyulmanın vakti geldi." der. Binbaşı Bögü Alp Kür Şad'a aklından geçenleri sorunca Kür Şad kendinden emin bir şekilde "ihtilal yapacağız."der. Kısa bir konuşmadan sonra yeni Türk kağanının Kür Şad'ın ağabeyi Tulu Han'ın oğlu Urku'nun olmasını kararlaştırdılar. Çünkü Kür Şad kendi çıkarları için değil Türk Budunu'nun hürriyeti için mücadele etmek istiyordu.Bu konuşmadan sonra Kür Şad güvendiği beylerden birkaçını beylerden birkaçını evinde topladı .Hep birlikte Türk Budunu'nun hürriyeti için çarpışacaklarına and içtiler.
Hava yağmurluydu.Kırk yiğit çeri Türk Budunu'nun istikbali için mücadele etmek üzre toplanmıştı.Plan belliydi akşam kılık değiştirerek gezmeye çıkan Çin Kağanını esir alacaklardı.Binbaşı Bögü Alp'in aklına yıllar önce Kıraç Ata'nın söylediği o sözler gelmişti."Yağmur yağıyor ve ırmağın kıyısında dövüşüyorsunuz.Budun kurtuluyor.Adınız unutulmayacak. 1300 yıllık ölümden sonra dirileceksiniz.Acunun batımına dek adınız gönüllerde kalacak." Ve Kür Şad yoklamaya başladı. Binbaşı Bögü Alp Herkes buradaydı ancak Yüzbaşı Üç Oğul görünürde yoktu.Kağan onsuz esir alınacaktı.Ancak bir sorun daha ortaya çıktı.Yağmur sebebiyle Kağan bu akşam dışarı çıkmamıştı. İhtilal de ertelenebilirdi ancak Yüzbaşı Üç Oğul'un çaşıtlık yapma olasılığı vardı.Türk Budununun kaderi olasılıklara bırakılacak cinsten değildi.Plan değişikliğe uğradı.Çin sarayı basılacaktı.Çeriler için pek birşey farketmedi çünkü zaten ölümü göze alarak bu yola çıkmışlardı.Tarihin en yiğit 40 kahramanı yağmur altında yürüyordu.Nihayet saraya varıldı ve ilk çarpışmalar gerçekleşti.Türkler yavaş yavaş içeri girerken bir köşeden aniden Yüzbaşı Üç Oğul çıkıverdi.Geç kalmanın verdiği acı ile yanıp tutuşuyordu.Hemen arkadaşlarına katıldı.Türkler içeri girmişti ancak takviye kuvvetleri geldikten sonra işler birden sarpa sarmaya başladı.Çeriler bir bir şehit düşüyordu.Türkler köşeye sıkıştırtırılıyordu ancak kaçmanın bir yolunu buldular.Bahçede bir tünel vardı. Ordan geçtiler.Birkaç çeri kalıp Çinlileri oyaladıysa da pek fazla sürmedi.Pek az kalmışlardı.Tünel Vey Irmağının kenarına çıkıyordu.Irmağa doğru at sürerken Binbaşı Bögü Alp'in aklına yine Kıraç Ata'nın sözleri geldi. "Yağmur yağıyor ve ırmağın kıyısında dövüşüyorsunuz. Budun kurtuluyor.Adınız unutulmayacak .1300 yıllık ölümden sonra dirileceksiniz. Acunun batımına dek adınız gönüllerde kalacak" Irmağın karşısına geçmek için bir yol bulmalıydılar ki o anda Çinlilerin at seslerini duydular.Kara Ozan bir anda seslere doğru atıldı. Çinlileri oyalayacaktı lakin ne sadağında ok ne elinde kılıç kalmıştı.Herkes ne yapacağını merak ediyordu.Kara Ozan gelen atlıların önüne oturdu ve son ezgisini çalmaya başladı... Kırış günü gelince Gönül nedir ? Bir gonca... Bozkurt bizim ünümüz; Kırk kişiydi çerimiz, Kara Ozan da kısa bir süre Çinlileri oyalasada Türkler karşıya geçmenin bir yolunu bulamamıştı.Kara Ozan uçmağa varmıştı.Tek bir yol kalmıştı vuruşa vuruşa ölmek.Vey Irmağının kenarında büyük bir çarpışma gerçekleşti.Tüm çeriler tek tek uçmağa varıyordu.Vuruşmanın son demlerine doğru Binbaşı Bögü Alp ve Kür Şad'dan başka kimse kalmamıştı.O anda Binbaşı Bögü Alp de ölümcül bir yara aldı.Son iş olarak bıçağını en yakındaki Çinliye fırlattı ve gırtlağına sapladı. Sonra da atından düşerken 1300 yıl sonra diye mırıldandı.Kür Şad tek başına kalmıştı.Çin Kağanlığına karşı tek başına savaşıyordu.Yalın kılıçtı.Börkü düşmüş ,kaftanı parça parça olmuştu.Göğsü açıktı. Göğsünden,alnından,yanaklarından ,boynundan kan sızıyor,fakat o yine yine vuruşuyor,dövüşüyor,çarpışıyordu. Kılıcı her kalkıp indiğinde bir Çinliyi canından ediyordu. Ancak bunu sonsuza dek devam ettiremezdi ki öyle de oldu.Kısa bir süre sonra ölüm Kür Şad'ı buldu.Kür Şad acıyla atının yemesine kapandı. Kür Şad ölmüş,fakat atından düşmemişti. Ölmüş fakat yenilmemişti... |
||
Etiketler: BİZİM, GERÇEK, KAHRAMANLARIMIZ, VAR, , |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.